Denizli Tabip Odası Başkanı Fazıl Necdet Ardıç Egeyön TV’ye anlattı: Doktorlar neden yapıyor, grevler devam edecek mi?


Necdet Ardıç ile röportajımız şu şekilde;

Türkiye’den giden ve Düsseldorf fotoğraf çektiren doktorları görünceiz acıdı mı?

“TÜRKİYE’DEKİ DOKTORLARIN EN BÜYÜK DERDİ ŞİDDETE DUR DENİLEMEMESİ”

Oldukça. Hepsi, canlı ve deneyimli teknik adamların yakın arkadaşı oldu. Ben okul öğrenciliği eğitimen bir hoca olarak fazlaca fazla. Bu kadar emeğin sonunda insanların bir çok yerde kalmaları kalmaları. ‘niçin?’ diye sorarsak; kimi süre Kars’ta kalp damar uzmanını bıçakladılar. Hangi insan bir hizmet etmeye gelen bir karı adaylar? Bu şekilde paket valinin, sıhhat müdürünün haiz olması kafi mi? Şehrin haiz olması gerekir. Tüm STK’ların kalkması lazım. Yaşam kalitesine yönelik bir hizmete karşı gelen insanlardan saldırıyorsunuz. Ondan sonrasında insanoğlu Düsseldorf’a giderler. Türkiye’deki doktorların en büyük sorunuyla başa çıkılamaz ve başa çıkılamaz. Hükümet karşı tasarıda yardımda bulunur. Sağlıkta sertlik kataloğu suçlarından tanımladı. Bakalım uygulamacılar bu karar doğrultusunda iyi mi davranacak? Iyi mi cezalandırma yapılacak? Göreceğiz. Toplumun yönü ne olacak? Bunu merakla bekliyoruz.

Doktorlar niçin fiil yapıyor? İstedikleri şeyler mi? Eylemler devam edecek mi?

“AİLE HEKİMLERİ TAŞERON KİŞİSEL GİBİLER”

Hekimlerimizin sendikaları var. Haziran ayı sonu gene bir işbırakımı gelecek benzer biçimde görünüyor. Bırakım Grill’nin ana aile hekimlerinin sözleşmelerinde sergileniyor. Yurttaşlarımız evlerine yakın aile hekimlerine alışverişlerinde birebir görüşebiliyorlar. Bu sistem şu şekilde çalışıyor; Aile hekimleri devletle sözleşme imzalamış taşeron personel gibiler. Çalışmış oldukları yerin kirasını, elektriğini, doymasını, doğalgazını, kazancını tüketirken paradan ödüyorlar. Artık bu bütçeye başlamaya başlanıyor. Aile hekimleri ile imzalanan sözleşmeler bir tür yönetmeye dönüşmeye başladı. Basına 30 puan, geç geldin 20 puan, hasta yakınma etti 10 puan ceza benzer biçimde. Bu cezaların teslimi için sözleşme yenilenmiyor ve başka bölgelere gitmeleri isteniyor. Bu Kişiler daraltıyor. Ekonomik güvenlik daha da fena. Hekimler ailelerini geçinmektelerdir. Aslolan mesele burada. Emekli olurlarsa işler daha da zorlaşıyor. Oldukça düşük maaşlı. Doktorlar döner yatırımdan paranın toplama amaçlı maliyeden parasını ve emekliliğe doğru yönlendirilmesini istediler. Meclise gelen son tasarımda döner ana paradan alınan paranın bir emekliliğe sayılması durumu var. Yalnız bu haklarda kısılma var. Onun için onun için uygun olan şey. Döner sermayeyi işletmemişşler fakat döner hastanenin işlemlerinden gelen bir gelir. Tüm giderler ödendiği için döner sermayede kafi ödeme olmayabiliyor. Devlet Hastaneleri’nde bulunan merkezden tamamlanacak anlatılmış. Uygulanıp uygulanmayacağını reklamı. Üniversitelerdeki doktorlar için ise bu geçerli değil. ‘Siz hususi hasta bakın’ demişler. Bu biçim tercih edilirkenler, doktor ile ile aynı oturumulması gerekiyor. Ortak oluşturulmalıdır. Sıhhat Bakanlığı’nın kopuk. Bu gerilimden intikam almak. Biz yaparken içimiz acıyor. Bir tek sesimizi duyurmak için yapıyoruz.

Ek gösterge ve doktora doktora klinikten bakanlarını iyi mi değerlendiriyorsunuz?

“İYİ AMA YETERLİ DEĞİL”

Bunlarla müjde olarak söylemek için iyi şeyler fakat kafi değil. Karar meclisten geçse eğitimden maaşlarında birazcık olacak. Genç doktorlara ödeme ise döner sermayenin kapasitesiyle ilgili bir şey. Bunun için Türkiye’nin dengelenmesi gerekiyor. Burada ödemelerle ilgili dönerlerin performansıyla gösterilebilir. Sistemin yolunda oyunculara performans geldi. Bu karar sıhhat 2 yönlü verdi. lüzumlu doktorların gereğinden fazla iş yapmalarına yol açtı. Bazı dostlar dikkat etmeden 200 bakımı inceleyin. Bazı dostlar 40 muayenehanesi. Bu şekilde olunca ödeme farkları oluştu. Bu bununla beraber bir proje geliştirmesi. bağışlanamayan paranın geneline ve havuzun minik yol açtı. Bu gönlü selamlıyorum. Her insanın durağan(durgun) geliri olacak bir düzene geçilmesi sıhhatli olacak.

Denizli’nin sıhhat turizmi iyi mi olacak benzer biçimde?

“KAPASİTEMİZ ŞU ANDA SAĞLIK TURİZMİNİ KALDIRMAYA YETMEZ”

Denizli’nin sıhhat turizmi üst düzeyde. PAÜ, hususi hastaneler, tabip deneyn hizmeti fazlaca iyi düzeyde. Devlet Hastanesi de rutin hizmete boğulmasa orada da fazlaca kaliteli doktorlar var. PAÜ’deki kullanıcılarımız olarak bizim belli ölçülerde araçlarda bulunan kişileriz. Bizim ne bakacak zamanımız, ne ameliyathanemiz ne de yatıracak yatağımız var. Kısaca şu anda kapasitemiz sıhhat turizmini. Burada yalnız izahat Pamukkale kalıyor. Denizli’nin Pamukkale’de sıhhat turizmini oluşturabilmesi için PAÜ büyük bir yatırım yapmış oldu. Tüm kent şu anda özlemle bekliyor. Denizli’nin özlemiş olduğu sıhhat turizmi bir ihtimal büyümek. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon esnasında ağır kurulabilirse gerçekleşebilir. Sıhhat turizmi, düzgüsel gezim benzer biçimde acenteler, ulaşım ağıyla dikkat çekiyor. Denizli’nin hastaneleri, üniversiteyi mümkün kılmak için uygulanabilir. Şu anda bile branşlar sıhhat turizmini işletebiliyor. Daha büyük gelir için daha büyük kapasitelere gerekseme var.

Denizli Doktor Odası Başkanı Prof. Dr. F. Necdet Ardıç röportajını ‘sağlıkta şiddete hayır’ mesajı ile nokta.

Röportaj: Oral Can Tatarca

Yoruma kapalı.