İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Sıkıntılı, NTV canlı yayında Funda Görey’in sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Akşener içinde bugün yapılacak görüşmeye değinen Sıkıntılı, “Görüşme talebi Sayın Kılıçdaroğlu’ndan geldi” dedi.
Sıkıntılı, “Bir seçim sürecine girdi Türkiye. Altılı masanın cumhurbaşkanını belirleyeceği iddiası emin bir halde devam ediyor. Altılı masanın iki mühim partisi olarak CHP ve İYİ Parti’nin açık ve saydam iletişimi sürdürmesinin fazlaca mühim olduğu bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu.
“ADAY İÇİN İSİM GÖRÜŞÜLMEDİ”
Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istemesi durumunda İYİ Parti’nin tavrının nasıl biteceği sorusuna Sıkıntılı şu yanıtı verdi:
“Bu mevzuda sanıyorum en kuvvetli ve en fazla güvenmesi ihtiyaç duyulan parti İYİ Parti. Sayın Genel Başkanımız bir feragat ortaya koydu. Gerekçelerini milletimizle paylaştı. Cumhurbaşkanı adaylığından feragat etme sonucu almış bir genel başkan olarak, minimum risk ile seçimi gerçekleştirmek adına tüm bilgileri irdeleyen bir partiyiz. Kılıçdaroğlu’nun aday olma hakkı doğal ki vardır. Fakat hemen hemen resmi olarak altılı masada adlar üstünden bir görüşme yapılmadı. Biz makul çoğunluğun sesi ile aday bulmak istiyoruz.”
ÇOKLU ADAY MI TEK ADAY MI?
Sıkıntılı, Kılıçdaroğlu’nun ‘çoklu aday’ olabileceği açıklaması için de “Ortak ve tek bir aday olması mevzusunda bizim kararlılığımız devam etmekte. Doğal ki liderler değişik bir yol haritası çizerse buna diyecek bir şey yok” değerlendirmesini yapmış oldu.
CHP İLE GERGİNLİK VAR MI?
İYİ Parti Sözcüsü, Akşener’in hapis cezası alan İBB Başkanı İmamoğlu’na destek için Saraçhane’ye ziyarette bulunması sonrasında ortaya atılan gerilim iddialarına ilişkin şunları söylemiş oldu:
“Kamuoyuna yansıyan çeşitli bilgiler oldu. Bunlar içinde manipüle edici bilgiler bulunduğunu itiraf etmek lazım” diyen Sıkıntılı, şöyleki devam etti:
“CHP ile İYİ Parti’nin ortaya koyduğu beraberlik, 2018 yılından bu yana Türkiye’de ve dünyada örneğine zor rastlanan bir beraberlik. Netice alıcı bir birliktelikti. İttifakın temelinin uzlaşma kültürü bulunduğunun altını çizmek isterim. İki değişik parti olarak, işbirliğine dayalı bir rekabet çerçevesinde ilerlediğimizi ifade etmek lazım. kendi durduğumuz yerden ülke sorunlarının çözümlerine yönelik değişik görüşlerimiz olabilir. Rekabet halindeki ilerleyişimizin değişik şekilde yorumlanarak değişik kavramlarla kullanılması ileri ifadeler.”
AK PARTİ’NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ
Sıkıntılı, AK Parti’nin başörtüsü ve ailenin korunmasıyla ilgili anayasa teklifine ilişkin ise şunları söylemiş oldu:
“İYİ Parti ulusal bir merkez olmanın haricinde demokratik, özgürlükçü özellikleriyle hususi bir parti. Biz yetkili kurullarımızda tüm mevzuları özgürlük anlayışıyla konuşuyoruz. Biz bu kararları uzlaşı kültüründe değerlendiriyoruz. Bu mevzu iyi mi Türkiye’nin gündemine geldi. CHP kanun teklifi ile bir adım attı. AK Parti el yükselterek anayasa değişikliği seviyesine getirdi. Biz o tarihlerde derhal bir izahat yaptık. Biz referanduma karşıyız; iki sebeple… Birincisi temel hak ve özgürlükler referanduma götürülmemeli. İkincisi milletimiz ağır ekonomik problemler yaşıyor şu anda. Yaşam pahalılığı alabildiğince devam ediyor. Bu kadar ağır bir yükün içinde bir de siyasal bir tartışmayı seçime de konuşlandırmak suretiyle… Biz buna izin veremeyiz. Onun için buna karşı olduğumuzu ortaya koyduk. Bu paket bir tek başörtüsü ile ilgili değil. Ailenin korunmasını da içeren iki maddelik bir tüm. Genel kurulumuzu topladık, eğimimimizi vatandaşlarımızla paylaştık. Biz oybirliği ile iki maddede, ileride Türk milletine zarar verecek, bilhassa laiklik, toplumsal devlet ilkesi, sorun yaratabilecek maddeler olduğu görüşü hakim oldu. Bununla beraber bizim ortaya koyabileceğimiz düzenleme çabalarıyla tüm içinde mutabakat görüşme trafiği olursa pozitif yönde bakılabileceği yönünde çoğunluk kararımızın bulunduğunu paylaştım. Fakat süreç devam ediyor. Nihai kararımızı yetkili kurullarımız bir araya vardığında almış olacağız. 5 Ocak’ta altılı masa toplantısı olacak. Anayasa değişikliği mevzusunda altılı masanın beraber hareket edip edemeyeceği mevzusunda bir değerlendirme olacak. Bizim kanaatimiz bunu beraber karar alması. Lüzumlu değişimler yapılabilirse, Türkiye’yi referandum gündemine sokmadan TBMM’de çözümü sağlayabilecek bir süreci meydana getirebiliriz.”
Yoruma kapalı.