Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Dr. Leyla Batmaz, diyabetin sıklığı her geçen gün artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Diyabet tedavisinde tıbbi bakımın yanı sıra sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile sağlıklı bir yaşam tarzının da önemli olduğunu vurgulayan Batmaz, şöyle konuştu: “Ramazan ayında insanların aç ve susuz hissetmelerinin yanı sıra beslenme düzenleri, uyku ve sirkadiyen ritimleri de değişiyor. Oruç sırasında glisemik indeksi yüksek olan karbonhidratların içeriği yüksektir.” “Besin miktarının yüksek olduğu sahur ve iftar yemekleri hastaların şeker düzeylerine dikkat çekiyor” dedi.
“Hastanın oruç tutmasının uygun olup olmadığını değerlendirmemiz gerekiyor.”
Uzmanlar, şeker hastalarının oruç sırasında kan şekerinin ani düşmesi, kan şekerinin yükselmesi, şeker koması, tansiyon düşüklüğü, vücutta sıvı kaybı ve pıhtılaşma bozuklukları gibi risklerle karşı karşıya kalabileceğini söylüyor. Dr Batmaz, bu risklerin azaltılması için şeker hastalarının doktor kontrolünde olması ve tedavilerinin düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Batmaz, “Hastanın oruç tutmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmeli ve risk grubu belirlenmelidir. Düşük ve orta riskli hastalar, risklerin anlatıldığı ve tedaviye yönelik düzenlemelerin yapıldığı dikkatli bir takiple oruç tutabilirler.”
“Hastanın günde en az 3 kez kan şekerini ölçmesi gerekiyor.”
Sağlıklı ve dengeli beslenmeyle oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilebileceğini belirten Batmaz, oruçta beslenmede dikkat edilmesi gereken hususların diğer zamanlardan farklı olmadığının altını çizerek, şöyle konuştu: “Günlük kalorinin yaklaşık yüzde 40-50'si karbonhidratlardan geliyor. Yüzde 30-35'i yağdan, yüzde 20'si yağdan, yüzde 20'si de günlük kaloriden.” “Proteinlerden yüzde 30 alınmalı Günlük kalorinin öğünlere bölündüğünde yüzde 30-40'ı sahura, yüzde 40-50'si iftar için, yüzde 20-30'u ise iftardan sonra ara öğünler ve meyveden oluşan ana öğünlere ayrılmalıdır.” söz konusu.
Açlık süresini azaltmak için sahurun mümkün olduğu kadar geç saatte yenilmesini öneren Batmaz, şöyle konuştu:
“İftar ve sahurda sıvı ihtiyacı için yeterli miktarda su, ayran, süt, maden suyu ve şekersiz komposto tüketilmeli. Hasta gün içerisinde en az 3 kez kan şekeri ölçümü yapılmalı, yoğun egzersiz ve spor yapılmamalıdır. Hipoglisemi riskinin artmaması için eğer diyabetli kişi oruç tutuyorsa yakın çevresinden birinin oruç tuttuğunu bilmesi gerekir. Hipoglisemi durumunda hastanın yanında mutlaka tatlı, meyve suyu, kuru üzüm veya şekerli yiyecekler bulunmalıdır. “